Sanırım her gelen bu blog niye var diye merak ediyordur.
Aslında özel bir nedeni yok. Sadece baktım ki herkes yani yazmanın içindekileri dökmenin en iyi yol olduğunu düşünen herkes bir blog açmış ve o anki hissettiklerini yazıya döküyor.
Bunu görünce "Neden ben de bir blog açmayayım?" dedim. Ama bu düşüncelerimi uzunca bir süre askıya aldım (gerçekten uzun bir süre) ; çünkü fikir çok cazip gelmesine rağmen ( önceki deneyimlerimden biliyorum ) çok zahmetli büyük bir iş gibi geliyordu gözüme.
Ben bunları düşünürken bir tane kitap ve iki blog karşıma çıktı. Şu an da burda olmamın en büyük nedenleri onlardır ( adlarını sölemicem reklam yok *kıs kıs güler* ) .
Evet blogu açma maceramı bitirdiğime göre sıra bu blog da neler yapacağııma geldi. Aslında herşey ama ayrıntılı yazmam gerekirse aklıma takılanları, o an söyleyemedikleri, eleştimek istediklerimi, kızdıklarımı, üzüntülerimi, sevinçlerimi, hikayelerimi, şiirlerimi, hakkında konuşmak istediklerimi, o anki ruh halimi, tanıdıklarımı, arkadaşlarımı ... Bu böyle uzar ider ama en önemlisi kendi yaptım resimleri yayınlayacağım.
Resimlerimi ekleme nedenim kendimi daha fazla geliştirmek istemem. "Bu nasıl olcak be?" derseniz sizin yorumlarınız sayesinde kendimi geliiştiricem ve yanlışlarımı görücem. Aslında daha çok acemiyim ama gelecek vaad ediyorum-ettiğime inanıyorlar ...
Tamam bunlar bitti. Şimdi size anlatmak istediğim bir konu daha kaldı.O da neden sitenin adının "ev kedisi" olduğu. Ben her girdiğim sitede bu merakı yaşadığım için sizlere yaşatmak olmaz şimdi *hafif güler*.
Bu adı aslında ben değil kuzenim bana buldu. Belki o laf arası öylesine söyledi ama benim hoşuma gitti. Onun bu adı söylemesinin nedeni de benim evden fazla çıkmamam. Evden dışarı çıkmama nedenime gelince mahallede benim kafamdan insanın olmasının payı olsa da en çok pay benim EVİMİ SEVİYOR OLMAM. Çünkü ev benim en rahat olduğum yer ve ben rahata düşkün biriyim. Bu arada " Herkes evine sever " diyenleri duyar gibiyim ama onlara sadece benim bu ev sevgimin normal bir ev sevgisi olmadığı söylemem yeterli olur sanırım. Dışarı çıkmaktansa evde olmak bana daha cazip gelen bir fikirdir. Sonuçta bence sokak köpeği olmaktansa ev kedisi olmak daha iyi ...
Dip Not => " Ülfet Anı " ne diyenler için bir açıklama yapayım. Ben tanışma başlığını "tanışma" adı altında düşünüyordum ama bir türlü ilginç bir ad bulamıyorum. O yüzden tanışma yerine onun eş anlamlısı bir kelimesini kullanmaya karar verdim ve eskiden söylenen "ülfet" yani "tanışma, alışma, kaynaşma, görüşme, ahbaplık ve dostluk" anlamları olan ( ne kadar güzel bir kelime artık hep kullanıcam *duygulu gözlerle bakar* ) kelimeyi seçtim. Zaman yerine de "anı" koydum ve ortaya " Ülfet Anı " çıktı *başını aşağı yukarı sallar* ( bence kulağa da hoş geliyor.
